Vizyonumuz
''Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmaz.''

  • DOLAR
  • EURO
  • ALTIN
  • BIST
Handan Çölaşan
h.colasan@fikir.news
Nazende Sevgilim
  • 0
  • 749
  • 16 Ağustos 2020 Pazar
  • +
  • -

 

Sevgili Okurlarım,

Bugün sizlere tam 52 gün evvel kaybettiğim teyzemin anısına bir yazı yazmak istedim.

Babam öldükten sonra onlarda büyüdüm ben. Anneannem, küçük teyzem ve büyük teyzem aynı evdeydik.  Annem de kardeşime bakıyordu. Okul yıllarım onların yanında geçti,  birlikte yattık, birlikte büyüdük, onlar evlendiler, ben de liseyi bitirdim ve kendi yoluma devam ettim.

Yıllarım onlara gidip gelmekle geçti. Çok güzel bir ailem vardı.

Babam zaten yoktu. Önce dedemi, sonra annemi kaybettim.  Sonra anneannemi kaybettim. Büyüdüğümü farkettiğim yıllarda yalnız kalmaya başlamıştım.  Ben büyürken yalnız kalacağımı hiç düşünmemiştim. Büyüdükçe sevdiklerim etrafımdan gitmeye başlamıştı.

En son teyzem. Pankreas Kanseri olduğunu öğrendiğimde çok üzülmüştüm.Bu haberi ona  verdiğinde doktor  oğlu Tolga ve doktor  gelini, torunu ile birlikteydik. ilk duyduğunda ağlamaklı bir halde “saçlarım dökülecek mi” diye sormuştu Tolga’ya. “Hayır” dedi Tolga.

Tolga,teyzemin büyük oğlu. Oysa;  ne saçı, ne dökülmesi,  en ölümcül kansere yakalanmıştı.  Aman Allahım, bütün aile perişan vaziyette 3.5 yıl geçirdik.

Tolga, Medicana Hastanesinde  kalp damar cerrahı görevinde bulunuyor.  Aynı zamanda Atılım Üniversitesinde öğretim görevlisi.

Üç buçuk yıl boyunca teyzem o hastanenin hastasıydı. Bir mucize eseri 3.5 yıl yaşadı. Ama öyle zordu ki herşey.  Teyzemin sabah kahvaltılarındaki mide bulantıları, karın ağrıları ve bitmek bilmeyen feci iç sıkıntıları vardı. Tolga ve eşi neler neler yaptılar, inanamazsınız, görmek lazımdı.

Teyzemi kaybettiğimizde herkes bana “ne kadar iyisin, onun hep yanındaydın, ona çok iyi baktın ” dediklerinde ben de;  Tolga’ya “ne kadar  iyisin, çok iyi baktığın için onun her anında yanında olduğun için” dediğimde bana; “Handan ablacığım, keşke ben  annemin sadece oğlu olsaydım, Doktor olmasaydım”dedi.

Ne kadar zor günler yaşadık, ne kadar acı günler geçirdik ve  büyük  bir üzüntüyle onu Allah’a yolcu ettik.

Öyle sabırla iyileşebilmeyi umud etti ki, öyle her yapılana katlandı ki, sonuna kadar dayandı. Ama son tedaviyi atlatamadı maalesef. Aldığı son ilaç ona hem çok iyi geldi, hem de onu çok yıprattı.

Bu kadar zor mu yolcu edilir, bu kadar mı  çaresiz kalınır?  “Allah’ın takdiri, sözün bittiği yer, ışıklarda uyusun” sözleri işte tam da burada bir teselli oluyor.

Her gün mezarına gidip ağladım.  O’nu kaybettiğime, kurtaramadığıma öyle  üzüldüm ki, tek tesellim dualardı.  Biliyordum ki oraya ne erken ne geç gidiyormuşuz, tam zamanında melekler gelip O’nu almışlar.

O’nu üzmek istemiyorum.  Beni sevenler bana “ne olur yapma, teyzen senin mutlu olmanı eskisi gibi olmanı isterdi, lütfen hayata dön tekrar kaldığın yerden devam et” dediler. Çünkü ben üç yıl hayatı ona adamıştım, ne istediyse yaptım, zaten yapardım ama bu sefer komple evi, banyoyu, mutfağı heryeri değiştirdim. Ama son zamanlarda hiçbirşey istemez olmuştu, çoh feci içi sıkılıyordu ve sadece uyumak istiyordu.

Ben de şimdi öyle yapmaya çalışıyorum;  resim yapıyorum, bazen şiir yazıyorum.  Şiirlerimde teyzemin anılarının  acıları da olsa;  bunlar o şiirlerim maalesef.

Şiir dediğimiz  zaten nedir ki, o anda hissettikleriniz değil mi?. Ben de şimdi bunları hissediyorum ki, böyle şeyler yazıyorum.  İnşallah bir gün daha güzel, daha mutlu şiirler yazacağıma inanıyorum. Çünkü, anneannemi kaybettiğimde de, annemi kaybettiğimde de öyle şeyler yazdığımı düşünüyorum.  Hatırlamıyorum ama sonradan yine güzel aşk şiirleri yazmaya başlayacağımı da biliyorum. Zaman içinde bu acılarım geçecek biliyorum.

O kadar naif, o kadar muazzam, o kadar asil bir hanımdı ki, ben böyle bir insan tanımadım diyeceğim kadar harika bir insandı.

O’nu çok seviyorum. O’nu çok arıyorum. O’nu çok özlüyorum.

Nurlar içinde olsun inşallah ve ben bu dünyadan ayrılana kadar, O’na kavuşana kadar bütün güzel şeyleri, öğrendiğim her şeyi herkesle paylaşacağım.

Sevgili dostlar;  size burada hepimizin kayıplarının olduğunu bir kez daha hatırlayalım diye yazıyorum.  Yaşarken sevdiklerimizin yanında olalım. Onları bir daha göremeyeceğimiz şekilde yaşayalım. O’nları mutlu edelim. Çünkü gittikten sonra bir daha geri gelinmiyor. Bunun anladığımızda ise çok geç oluyor. Onları çok sevmemizi, ailemize dört elle sarılmamızı ve birlikte acıları paylaşıp mutlu olmanızı öneriyorum.

Bugün Facebook’umda “Nazende Sevgilim”  diye, canım teyzemin  söylediği bir şarkıyı paylaştım. Bu üç yıl boyunca bazen yalnız, bazen kardeşimle birlikte O’nu ziyarete giderdik. O’nu mutlu etmek için neşelendirmek için. Sabahtan ağrım var derdi “teyzecim biz geliriz merak etme her şey geçer” derdik.

Bir gün kardeşimin koroda söyleyeceği “Nazende Sevgilim”i okuttuk,  sanki biz okuyamıyoruz da, “bir oku bakalım teyzecim  nasıl okuyorsun”  diye.  O da okudu.  Klip olarak çekmiştim,  paylaştım. Korolara gidiyoruz, sarkılar söylüyoruz ama en güzeli bu anıları saklıyoruz.

Bilmezdim burada paylaşacağımı “Nazende Sevgilim”i. Teyzem o kadar “Nazende” bir hanımdı ki sanki bu şiir, bu şarkı ona yazılmış gibi.

Hoşça kalın kendinize iyi bakın sevgili dostlar. Hepinizin ölmüşlerinin ruhları şad olsun. Hepimizin başı sağ olsun Allah rahmet eylesin onlara.

 

Handan Çölaşan

Visits: 74

Lütfen Beğeninizi Paylaşarak Bize Destek Olunuz
Sosyal Medyada Paylaşın: