Vizyonumuz
''Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmaz.''

  • DOLAR
  • EURO
  • ALTIN
  • BIST
Prof.Dr.Ali Fuat Kalyoncu
f.kalyoncu@fikir.news
Trabzon ve Selanik Opera (Gösteri) Merkezleri
  • 0
  • 900
  • 28 Ağustos 2020 Cuma
  • +
  • -

 

                Yaklaşık on yıl kadar önceydi, ailemle Karadeniz turuna çıkmıştık. Trabzon’da Küçük Ayasofya Kilisesine girdik geziyoruz. İçindeki, kubbe tavanındaki neredeyse tüm resimler, ikonalar tahrip edilmiş ve ağır zarar görmüştü. İç kubbesindeki resimlere bakarken, binayı bizim gibi gezen başka gruptan biri yanıma gelip parmağıyla tavanı göstererek dedi ki; baktığınız o adamın bir gözünü taş atarak ben bozmuştum. Ben adama şaka mı yapıyor diye şöyle bir baktım, adam 50’li yaşlarda gayet efendi biri. Adam devam etti; lisedeyken buraya sigara içmeye gelirdik, burası gözden ırak bir yer. Geldiğimiz her sefer taşlarla tavanda bir resmi bozmaya çalışırdık, bozunca da birbirimizi tebrik ederdik. Şimdi bakışlarınızdan buraları kim bu hale getirdi der gibi bir anlam çıkardım, o nedenle gelip size açıklama yapma ihtiyacı hissettim. Şimdi Almanya’da yaşıyorum, her yıl memleketime gelince buraları geziyorum ve yaptıklarımdan utanıyorum, ne yazık ki buralar hala bıraktığımız gibi, demişti. Adamla sonra biraz sohbet etmiştik, keşke bir restorasyon olsa da yardım edebilsem diyordu, hala suçluluk duyuyordu. O tarihten beri Trabzon ile ilgili her yazıyı okuduğumda hep aklıma o adam gelir.

Trabzon Opera Binası

Trabzon Opera Binası

1908 (veya bir başka kaynakta 1912 yılında) padişahın izniyle Trabzon ve Selanik kentlerine birer Opera Binası inşa edilmeye başlanır. Veya buralara sadece opera demeyelim, tiyatro, sergi, müzik, sinema veya gösteri merkezi de denilebilir. Bu kültür merkezleri, sadece yerel halkın bir kısmını oluşturan Rumların ve gayrı Müslimlerin talebi miydi yoksa herkes için mi yapılmıştı, orasını bilmek zor ama Vikipedi Trabzon’daki binanın masrafını Rum ahalinin verdiğini yazıyor. 1908 doğru ise II.Abdülhamid veya daha sonra ise izin veren padişah V.Mehmed Reşad olmalıdır. V.Mehmed Reşad için bir şey diyemem ama II.Abdülhamid saatlere çok meraklı, çok iyi bir marangoz olup opera ve batı müziğini çok seven bir kişidir. Bir çok şehre kapalı çarşılar ve saat kuleleri yaptırmış, belki de bu esnada Trabzon ve Selanik’e de birer opera binası izini vermişti. Trabzon’daki bina bugünkü Atatürk Meydanı’nın hemen doğusuna düşen yerde, bir Fransız şirketi tarafından İtalyan mimarisi hakim biçimde yapılır. Art Nouveau akımına uygun yapılan bina, arka tarafından tek ve ön tarafından iki katlıydı. Aynı bir atnalı gibi inşa edilen yapıya önce geniş bir fuayeden giriliyor ve oradan salon ve localara gidiliyordu. 13 adet locası olan binanın üst localarının arkasında, gerektiğinde ek sandalye konan bir balkon bulunmaktaymış. Bina her türde gösterinin yapılmasına uygundur, bu bağlamda burada halka operalar da sunulmuştur. Bir iddiaya göre Atatürk Trabzon’a gelişlerinde 1924 ve 1930 yıllarında burada iki gösteri izlemiştir. Yeni sanat anlamına gelen bu mimari akım o dönemde bütün dünyayı etkilemektedir. İstanbul’da Art Nouveau akımı ile çeşitli binalar yapılmaktadır. Herhalde Trabzonlular, neden bizim şehrimizde de bir güzel Opera binası olmasın diye düşünmüşlerdi.

Mimarı kesin bilinmemekle beraber bir Fransız ya da İtalyan’dır. O dönemde Trabzon’da bir çoğu hala günümüze kadar gelen taş yapılar inşa edilir. Trabzon yüzlerce yıldır çok kültürlü aynı Odessa, Batum veya Sivastopol gibi kozmopolit bir yerdir. Şehirde her zaman yoğun bir gayrı Müslim nüfus bulunur. Mesela yüzyıllardır ticaret nedeniyle İtalyanlar vardır. Bu nedenle geçen yüzyılın başlarında şehirde müzik, piyano dinleyerek yemek yiyebileceğiniz çeşitli yerler bulunmaktadır. Evlerde piyanolar vardır.

 Ve sonrası…

Bina 1937 yılına kadar tiyatro ve müzik salonu olarak kullanılır. O tarihten sonra sinema olur. İsmi üç kez değişir, önce Turan, sonra Yıldız ve en son ismi Sümer sinemasıdır. Sinemanın ismine bakıp, Cumhuriyet tarihimizi izleyebilirsiniz. Sinemanın iç duvarlarında Burada sigara içmek memnudur(yasaktır) yazan uyarı tabelaları olduğu belirtiliyor. Sinema olduğunda önce piyano eşliğinde sergilenen sessiz filmler gösterilmiş, sonra sesli filmlere geçilmiştir. Doğru mu, değil mi ? bilmiyorum ama bir kaynakta son gösterilen filmin başrollerini Clark Gable ve Vivien Leigh’in oynadığı Rüzgar Gibi Geçti(Gone with the wind) olduğunu okudum. Bina 1958 yılında 30 işçi tarafından balyozla iki haftada yıkılır. Yıkım nedeni her ne kadar yol genişletme deniyorsa da, Demokrat Parti içinde lokal iki grubun çekişmesidir. Bina Belediye Meclisi kararı ile yıkılmıştır. Halbuki korunması gereken bir yapıdır ama demek o zamanki belediye meclisinin çoğunluğu bunu anlayamamıştır. Trabzon ile eşzamanlı yapılan Selanik Opera veya Kültür Merkezi de 1980’li yıllarda yanacaktır. Demek her şeyin bir ömrü var dünyada, geriye sadece bilgileri kalıyor.

Keşke bugün bu binalar ayakta kalabilse ve Trabzon ile Selanik karşılıklı kardeşlik bağı oluşturabilselerdi. Trabzon’u seven entelektüeller bugün bu binanın yeniden yapımı veya onun anısını hatırlatacak bir kültür merkezi istiyorlar, bence haklılar.

 

Prof.Dr. Ali Fuat KALYONCU

 

Visits: 266

Lütfen Beğeninizi Paylaşarak Bize Destek Olunuz
Sosyal Medyada Paylaşın: