Vizyonumuz
''Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmaz.''

  • DOLAR
  • EURO
  • ALTIN
  • BIST
Prof.Dr.Ali Fuat Kalyoncu
f.kalyoncu@fikir.news
Covid- 19 Üzerine Tespitlerim
  • 0
  • 863
  • 13 Ağustos 2020 Perşembe
  • +
  • -

 


Covid pandemisi dünyanın gündeminde ve daha da gündemde olacak gözüküyor.

 Her geçen gün hastalığın sosyal sonuçlarıyla yüz yüze kalmaya devam ediyoruz. Medya bu haberlerle dolu, 2.dalga geliyor mu? Okullar ne olacak? Açıklanan verilere güvenelim mi? Bu hastalık daha ne kadar bizi etkileyecek? Bilelim ki hastalık aynı şekilde, yani doğal haliyle sürüyor. Birinci  dalga, ikinci dalga denilen durum, siz güvenlik önlemlerini gevşettiğinizde hastalığın yeniden artış göstermesi anlamına gelir. Hastalık, aynı hastalıktır.

Bütün dünyada aslında az da olsa Kasım-Aralık 2019 aylarından beri başlayan ama Mart 2020’de resmen kabul edilen Covid pandemisi ile ilgili önlemler alındı. Kabul etmek lazım ki, halkın sürekli bu önlemlere uyması da kolay değil. Sık sık sokağa çıkma yasakları, sürekli maske takmak, kalabalığa girmemek herkes için uygulanabilir önlemler değil. Hayatını hizmet sektöründe çalışarak ve günlük kazanarak geçirenler için ise bu kurallara uyum neredeyse imkansız. Bir de bıkkınlık durumu ve popülist hükümetlerin iyimser mesajları, halkın gevşemesine neden oluyor. İşte, düşen rakamlar bu esnada yine yükselmeye başlıyor ve geldi ikinci dalga. Demek pandemi mücadelesinde önemli olan nokta, önlemleri hiç gevşetmemek. Siyasilerin de yendik, az kaldı türünden popülist söylemler kullanmaması lazım. Anlaşılıyor ki uzun bir süre maske ve gerektiğinde eldivenlerle, kalabalıklardan kaçarak yaşayacağız. Gelirimiz azalacak, eğitim kalitemiz biraz düşecek ama hayatta kalacağız.

Açıkçası dünyaya baktığımızda baştan beri işi sıkı tutanlarla tutmayanlar net olarak ayrışıyor. En çok ölümlerin görüldüğü ABD, Brezilya, Rusya demek kendine aşırı güven duymuş ve yeterince önlem almamış. Büyük devlet olmak, her şeyi dört dörtlük yapmak anlamına gelmiyor demek. Yeni Zelanda ve Avustralya gibi ülkeler ise çok daha rasyonel davrandılar. Avrupa ülkelerinin ise bazıları sınıfta kaldı, çok kayıp verdiler. İspanya ve İtalya’nın emekli evleri neredeyse boşaldı. Doğrusu Arap ülkelerinin verilerine ne derece güvenilir, net bilemiyorum. İsveç baştan beri kendini herkesten ayırdı.  İsrail verileri nispeten güvenli ve araştırmaları ile yol gösteren bir ülke. Bizde Sağlık Bakanlığı baştan itibaren her tür araştırma için kendisinden izin alınmasını zorunlu yaptı. Bu çok yanlıştı, dolayısıyla dünyanın binlerce araştırma yaptığı ortamda, bizler ülkemiz verileri ile doğru dürüst araştırma yapamadık. Bakanlığın verilerini verdiği kişi ya da gruplar da bu konuda başarısız oldular. Hala bu durum sürüyor, araştırmaların önündeki bu engel bir an önce kaldırılmalıdır.

Hastalık çok yüzü olan bir durum. Bir çok belirtisi olduğu gibi, hiç olmayabilir de. Öldürücülüğü belki az oranda ama dünya üzerinde baktığımızda belli yerlerde binlerce kişiyi etkiliyor ve öldürebiliyor. En çok yaşlılar, kronik hastalığı olanlar ve sağlık çalışanları riskli durumda. Bazen ateş, bazen koku ve tat alamama, bazen nefes darlığı bazen mide-barsak şikayetleri ön planda oluyor. Sıra dışı her şeye dikkat etmek lazım. En önemli yaşamsal belirti, nefes darlığı.

Şu anda en önemli sorun okullar. Doğrusunu isterseniz net ve tek bir cevap yok. Her ülke kendine göre bir yol izliyor ama uyulması gereken; okul sınıflarında aynı anda çok çocuk olmaması ve her çocuğun etrafında makul bir boş mesafe kalması. Bence en uygunu çocuklar haftada 2-3 gün ve farklı saatlerde, maske ile okula gitmelidir. Ders açıkları da uzaktan dijital eğitimle kapatılmalıdır. Bu yöntem başarısız oluyor ve çocuklar hastalanıyorsa, zorunlu olarak tamamen dijital eğitime geçilmelidir.

Güncel son konu ise açıklanan verilerin güvenliğidir. Çok önemli bir sorun haline gelmiştir. Türkiye cumhuriyeti Sağlık Bakanının açıkladığı rakamların, bir çok ilde gerçeği  yansıtmadığı görülmektedir. valiler ve il sağlık müdürlerinin açıklamaları bile çok çelişkilidir. Bakanlık verileri hem ülke hem de şehir bazında açıklamalıdır. Baştan beri yapılan çok büyük bir yanlış, bu pandemi sürecine sağlık dünyasının meslek örgütlerinin dahil edilmemesidir. Başta Türk Tabipler Birliği gibi güven merkezleri ile ortak çalışılmalı, hastalık oranları herkesin görüşü alınarak, güven duyulacak şekilde açıklanmalıdır. Halkın uyumu, kendisi ile paylaşılan bilgiler ne kadar doğruysa, o kadar artacaktır. Tanı testleri daha çok yapılmalıdır. Bu durumun bu gidişle bir kaç yıl sürebileceği hesapları yapılmalıdır.

Prof.Dr.Ali Fuat KALYONCU

Visits: 109

Lütfen Beğeninizi Paylaşarak Bize Destek Olunuz
Sosyal Medyada Paylaşın:
Etiketler:
COVID 19